Cumartesi, Ocak 01, 2011

Sakin bir yılbaşı...

İstediğim tam anlamıyla buydu işte. Sakin, sessiz ve huzurlu bir yılbaşı... Yaşadığımız hareketli ama bereketli! yıla inat sadece oturmak istedik eşimle. Oğlumuz hasta olmasaydı biraz daha hareketli olabilirdi bu bedenler ama uykusuz geçen 2 gece ve çok yoğun çalışılan bir gün ve Ankara seyahati yapılan bir diğerinden sonra iyice yavaşladık. İçimin bile uyuduğu anlar olmadı değil. Nuran teyzemler, kayınvalidemler ve anneannemle karşıladık yeni yılı. Yine bol bol yedim. Hatta o kadar çok çiğ köfte yedim ki bir ara içimde bulgurların halay çektiğini bile hissettim. Ara sıra sakinlik iyidir sevdiğin insanların arasında. Hoşgeldin 2011. Yani umarım hoşgelmişsindir. Ve gerçekten hoşçakal 2010. Bana kattıkların için teşekkürler... Benden götürdüklerini unuttum bile. Aşağıda Nuran teyzemin ve tabii İbo eniştemin yılbaşı masasından sizin payınıza düşenleri göreceksiniz.
Etsiz çiğköfte. İbo eniştemin elinden çıkan sadece bulgur, baharat, salça ve yeşillik ile yoğrulan çiğ köfte. Ne diyeyim ya yemeğe doyamadım☺Sık sık tekrarlanması dileğiyle...

Kıbrıs'tan üşenmeyip getirdiğim çünkü Türkiye'de olanlarda asla aynı tadı bulamadığım hellim peynirler. Zeytinyağda kızartılmış biçimde...

Beni çalıştırmasa olmazdı zaten. Masaya oturmaya 5 kala yaptığımız Amerikan Salatası.

Eşimin favorisi domates soslu kızartma

Ailemizin sarmacısı kayınvalidemin sarmaları..

Kendi sularıyla pişen ve gerçekten çok lezzetli olan tavuklar.


Fasulye Kavurması

Hiç yorum yok: